Wednesday, November 12, 2014

Faydalı bilgiler ...

Bir önceki yazımda şeker hamurundan sıkıldığımı yazmıştım. Fakat hayatımdan kolay çıkaramayacağım besbelli :)  Şeker hamuru kullanırken en büyük sıkıntılarımızdan biri renk elde etmek, geçenlerde (epey oldu) instagram hesabını takip ettiğim www.bakeandmore.com isimli web sitesi bir paylaşımda bulundu: renk kartelası :) hem şeker hamuru hemde frosting kreması için :) Ben de kendilerinden izin alarak onların paylaşımlarını sizlere iletiyorum :) Bu arada web siteleri bir harika, henüz alışveriş yapma fırsatım olmadı ama gözüme kestirdiğim epey şey var siz de bir göz atın derim. 








Bu da ne kadar kek/pastaya ihtiyacımız var kaç kişilik yuvarlak/kare vb. pasta yapmalıyız sorularının cevabı :)) 


Bu günlerde kara tahta pastaları çok beğeniyorum. Yapımını en çok merak ettiklerim arasındaydı :) aslında yapımı oldukça kolaymış :) teşekkürler bakeandmore ....




Yapılışı: Siyah şeker hamurunu nişasta dökülmüş tezgahta açıyoruz (karatahtanız hazır), üzerine yazmak için tebeşir yapıyoruz bunun için Cakepop yapımında kullanılan candymelt (eritme şeker) e ihtiyacımız var,  sanırım pasta malzemeleri satılan yerlerde bulunabilir. Önce candymeltler eritiliyor, hafif soğurken yarısına kadar şeker dolu bardağa saplanan pipetlere, eritilmiş candymelt dolduruluyor (erimiş şekeri, bir köşesini keseceğiniz poşete doldurursanız rahat bir şekilde pipetin içine sıkabilirsiniz), buzlukta 15 dk beklettikten sonra kürdan yardımıyla pipetlerden ayrılıyor. İşte tebeşirleriniz hazır:)  pastanızın üzerine dilediğiniz şekli çizebilir-yazabilirsiniz. Sizin karatahtanız sizin tasarımınız :))





   

Tuesday, November 11, 2014

Ömer 3 yaşında...




Doğum günü postları hazırlarken hep zamanın ne kadar hızlı geçtiği ile ilgili yazılar yazmak geliyor içimden. Hele ki söz konusu minik adamım olunca :) 1 yılı daha devirdik canım kuzumla, onunla olan her dakikam ayrı kıymetli benim için.  Allah hiç bir yavruyu annesinden ayırmasın, sağlık sıhhat versin kuzucuklara :) . 
Daha fazla duygusallaşmadan  gelelim doğum günü partimize. Bu yıl diğerlerine göre çok kolay oldu benim için, çünkü kuzumun kendi çevresi oluştu artık arkadaşlarıyla eğlenebiliyor :))  Bu sebeple bu yıl kreşte kutladık 3. yaşını.  Temayı da kendisi belirledi,  ohh misss  bana sadece yapmak kaldı :) 
Sadece çocuklardan oluştuğu için katılımcılar herşeyin minik olması yeterli oldu. Temamız genelde tüm erkek çocuklarında olduğu gibi araçtı ama sıradan bir araç değil tabi ki , yangın söndüren cinsinden " itfaiye".  Kolları sıvadım ve pasta için bir itfaiye kamyonu modeli belirledim. Tek ihtiyacınız olan dikdörtgen bir kek kalıbı ve şeker hamuru gerisi kolay: kes yapıştır. Bunun için internetteki bi videodan faydalandım (http://www.youtube.com/watch?v=-HeqUKNcXAY ), fakat orada bir şablon hazırlanmıştı bende şablon olmadığı için göz kararı yaptım herşeyi. Aslında vaktim çok yoktu o yüzden çok ayrıntıya girmedim ama Ömeri mutlu etmeye yetti :).  



Arkadaşlarına vermek için minik hediyeler hazırladık, konu itfaiye olunca hediyelikler de yangın kovası oldu, üzerine "Ömer 3 yaşında" yazan etiketler hazırlayıp yapıştırdık. Tabi kovaları boş bırakmak olmaz içine miniklerin en çok sevdiği şeker ve çikolatalar ile doldurduk. 


3 yaş kurabiyeleri de vardı tabi ki ama artık şeker hamurundan çok sıkıldım her ne kadar Ömer yemeyi çok sevse de bu sefer çikolataya batırdık kurabiyeleri böyle de çok sevildi. Aslında bana kalsa pastayı da şeker hamursuz yapmak istiyordum ama Ömerimi kırmadım :)) seneye belki "naked cake " modasına uyarım :))

Ömer'in favori çizgi filmlerinden "itfaiyeci Sam" in tabak, bardak, şapka ve peçetelerini (ve daha fazlasını)  taaa Alamanyalardan bize taşıyan güzel halamıza teşekkürü borç biliriz :) 


Bu arada yeri gelmişken, doğum günlerinde rahatsız olduğum bir konudan bahsetmek istiyorum: "doğum günü hediyesi". Ne yazık ki toplumumuzda aldığı hediyenin görünmesini, herkes tarafından bilinmesini isteyen bir zihniyet mevcut. Bu sebeple doğum günü partilerinde bir hediye açma , teşekkür etme faslımız mevcut. Fakat bunu yaparken orada diğer çocukların da olduğunu, özellikle oyuncak hediyeleri açılırken nasıl bakıp üzüldükleri düşünülmüyor nedense. Sözüm yetişkin doğum günleri için değil. Ama çocuk doğum günlerinde her ne kadar diğer çocuklara hediyeler hazırlasanız da aynı etki olmuyor tabii Bir de şöyle düşünenler var:  ama o gün çocuk kendini özel hissetmeli doğum günü çocuğu olduğunu anlamalı! tamam anlasın ben de aynı fikirdeyim ama hediyeler evde açılınca idrak etmesi mi zorlaşıyor acaba o cocukların !! Tabi ki çocuklara hediyeler alalım onları özel hisettirelim fakat bunu yaparken diğer çocukları da unutmayalım lütfen. Naçizane fikrimdir...

  




Monday, October 13, 2014

Ev Yapımı Pizza



Daha önce, lavaş pizza tarifini vermiştim ama bunun da tarifini sizinle paylaşmadan  geçmeyeyim ki mutluluk artarak devam etsin :))
Bu aralar bizim minik, makarnadan pizzaya terfi etti, eşim de bu konuda kendini epey geliştirdi, işte eşimin tarifi:

Malzemeler: 

Hamuru için

  • 3,5 su bardağı un
  • 1 tatlı kaşığı kuru maya
  • 1 yumurta
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1/2 su bardağı su
  • 1/2 su bardağı süt

Sos için:

  • 4 domates rendesi
  • 1,5 yemek kaşığı domates salçası
  • 1,5 tatlı kaşığı şeker
  • 3 diş sarımsak
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 tutam karabiber 
  • (isteğe göre baharatlar zenginleştirilebilir: fesleğen , pul biber vb..) 
Üzeri için:
  • kaşar rendesi
  • dilediğiniz her tür malzeme -evde ne varsa-:sucuk,salam, sosis, pastırma, domates, biber, soğan, mısır, köz patlıcan.....


Yapılışı:
Hamur için verilen malzemeleri bir kapta karıştırıp hamur haline getiriyoruz. ( biraz yumuşak bir hamur tutun, unu yavaş yavaş ekleyin gerekirse un miktarını arttırıp/ azaltabilirsiniz) Hamuru streç filme sarıp yarımsaat 45 dakika dinlendiriyoruz.  Hamur dinlenirken sos tenceresine/tavasına  zeytin yağı hariç tüm malzemeleri alıp bir taşım kaynatıyoruz, en son zeytin yağı ekliyoruz.  bi taşım daha kaynatıp ocaktan alıyoruz. 
Dinlenen hamuru 4 beze olarak bölüp, dilediğiniz kalınlıkta açabilirsiniz. Açarken bir püf noktası normal un yerine mısır unu kullanırsanız daha gevrek bir pizzanız olur. Biz denedik çok beğendik. Açtığınız hamuru yağlı kağıt serili bir fırın tepsisine alıp üzerine hazırladığınız sostan yayıyoruz. sosun üzerine ince bir kat kaşar rendesi, onun üzerine istediğiniz malzemeleri --hatta hiç malzeme koymadan da olur-- malzemelerin üzerine bir kat daha kaşar rendesi serpip 200 derecede sıcak fırında pişiriyoruz.  Bu arada pizza taşınız varsa  pizzanız tadından yenmez :))
Afiyet olsun...


Bizim şaşkın yamak :)






Wednesday, September 24, 2014

Elmalı Kek


Günaydıın :) bu aralar eşim yediklerine dikkat ettiği için rica etti hamur işi yapma diye, peki dedim ama iki haftadır kurtlandım. Geçen dayanamadım ve bu keki yaptım kendisini takdir ediyorum tadına bile bakmadı :)) Arkadaşımla beraber mis gibi yedik :)
Aslında benim elmalı kek için başka bir tarifim daha var onu da başka zaman vereyim ama bu da çok başarılı oldu. Tarifin aslı Ardanın mutfağındaki "Elmalı anne kek", ama ben biraz değiştirdim. Mesela, her ne kadar güzel görünse de bütün bütün elmayı yemeyi sevmiyorum, şeker oranını azalttım vb. Buyurun tarifim:

Malzemeler:

  • 3 yumurta
  • 3 orta boy elma
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 150 gr margarin/tereyağı
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 2 su bardağı un

Yapılışı:
Yumurta ve şekeri güzelce çırpıyoruz, Bir yandan margarini eritiyoruz.  Oda ısısındaki sütü ve erimiş yağı da yumurta karışımına ekliyoruz. Un, kabartma tozu, vanilya, tarçını karıştırıp eleyerek karışıma ekliyoruz. En son elmaları rendeleyip (Elmaları önceden rendelemiyorum ki kararmasın.) fazla suyu varsa sıkıp kek karışımına ekliyoruz. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişiriyoruz. Kek meyveli olduğu için aşırı kabarmıyor hafif nemli bir kek oluyor tam benim sevdiğim :) Fırından çıktıktan sonra üzerine pudra şekeri serpiyoruz. 
Afiyet olsun....

Monday, September 15, 2014

Kapı Süsü

Canım arkadaşım Gülin'in bebeği olacak geçen günlerde ona bir kapı süsü hazırladık,sizinle de paylaşmak istedim. Adım adım resimlerle anlatmak istiyorum yaptıklarımızı:

Öcelikle tahta bir blok ve bebeğimizin ismini oluşturan tahta harfler aldık, hedefimiz minik elbise ve minik kelebeklerden oluşan bir kapı süsü yapmaktı. Aslında örgü minik elbise düşündük ama öremeyiz biz bunu dedik, dikelim o zaman :) minik bir elbise diktik bunu da büyük bir ataçtan bozarak yaptığımız askıya astık :)




Her bir harfi farklı pastel renge  boyadık  (resimde koyu çıkmış renkler pastel :))


Sonra içimize sinmedi bu dikme elbise dedik ki biz niye kendimizi küçümsüyoruz, öreriz bir elbise noolcak :))
Ve ördük :))


Kendimize bir güven geldi coştuk minik patikler de ördük :))



Bu elbisenin pembe rengini beğenmedik bir de kaba oldu sanki dedik, beyaz renkte karar kıldık ve yeni bir elbise ördük, bu arada kapı süsünün etrafını da ince bir kurdela ile geçtik




Harflere puantiye yaptık...


Veee son hali :))  Farklı büyüklüklerde ve renklerde kelebekler yapıştırdık. Bazı kelebekleri de hamurla kabarttık.  Zeynebimizi bekliyoruz :))










BİR VEDA HİKAYESİ

Yazmadığıma bakmayın boş olduğumdan değil aksine dolu olduğum için yazamadım. Geçenlerde arkadaşımın bekarlığa vedasını yaptık, belki hatırlarsınız nişanı için ufak tefek şeyler yapmıştım ve sizinle paylaşmıştım. Evet işte o kız Ezgi :)))  Ezgiyi de evliler kervanına ekledik :)  tema olarak "Ezginin yuvadan uçması" nı belirledik ve sıcak hava balonunu seçtik.  Yine internetten ufak bir araştırma yaptık sonuç milyon tane fikir :)) onu da yapalım bunu da yapalım derken kaybolduk fikirler arasında tabi her istediğimizi yapamadık :)) Ama bir çoğunu hayata geçirdik. Şimdi sırayla resimlerle ve yapılışlarıyla detaylarını paylaşacağım:  

ilk olarak davetiyemiz, 15 kişi davetli olduğu için elde yapımı kolay bir o kadar da eğlenceli bir davetiye hazırladık. Kullandığım görselleri pdf dosyası olarak internetten indirdim, isteyene gönderebilirim :)) Davetiye olarak tabi ki balon kullandık, balonun üzerine renkli asetat kalemi ile yazımızı yazdık. Buradaki püf nokta balona yazmadan önce balonu bir miktar şişirmek, sonra yazmak.  Önce görselleri desenli makas ile kestik sonra alt kısmına delgeç ile iki delik açıp yazdığımız balonları bir ip ile davetiyeye sabitledik. 





Davetiyelerimiz hazır :) Şimdi partide kullanacağımız minik ayrıntılar var, ne yazık ki  çok fazla fotoğraf çekemedim. Elimizde olanlar ile yetinelim :)
Pipetlere minik bulutlar hazırladık, önce mavi puantiyeli pipet aldık ve kalın bir kağıda gelişi güzel bulut çizip kestikten sonra ortasını delgeç ile delip pipetlere geçirdik.


Bir de bekarlığa veda hatırası hazırladık,  tabi ki sıradan değillerdi :))  herkese farklı hediye hazırladık ve çekilişle davetliler hediyelerini kendileri seçti. Hediyeler: bileklik, kolye, ayna, anahtarlık, iç çamaşırı, el kremi vardı. hediye sunumu için her hediyeyi önce tül keseye koyduk sonrasında kese kağıdına koyup üstüne bulut şeklinde minik bir sayı yapıştırdık, sonra bu keseleri şişirilmiş bir balonun altına ip ile bağlayıp, sıcak hava balonu efekti yapmaya çalıştık :)) 15 hediyeyi ipe bağlayıp vedanın yapılacağı terasın tavanına astık hem süs oldular hem hediye :)  





Gelelim hoş bir ayrıntıya daha,  gelin kızımıza :) bir tişört tasarladık, ihtiyacınız olan düz beyaz bir tişört/atlet  kalem, kağıt, asetat kalemi,  minik çiçekler. Tişört sadece bi iki gün giyileceği için yıkanması durumunu gözardı edip istediğimiz gibi tasarladık.  Buyrun yapılış aşamaları: 

Önce internetten bulduğumuz bir resmi kağıda çizdik

kağıdın altına bir mukavva yerleştirip resmi tişörtün içine koyduk

Asetat kalemi ile resmin üzerinden geçtik 

Gelin buketini çiçeklerden yapıp tişörte yapıştırdık

Duvağını için minik bir tül parçasını duvağın üzerine yapıştırdık. Tişörte Ezgi gelin notu da ekledik :) Bir de taç hazırladık  taç için satılan iki yuvarlak çiçek tacını birbirine geçirip ucuna beyaz kurdaleler bağladık, fakat fotoğraflamadık :)))


Ayrıca bu sefer resim çekmek için çerçeve hazırlamadık, onun yerine önünde resim çekilebilecek "özçekim istasyonu" (selfie station) hazırladık.  Yazıları biraz daha büyük yazsaymışız daha güzel olacakmış. 

Resim çekmek için konuşma balonlarını (bulut) da unutmadık tabi kii, hatta bir kaç tane boş bıraktık ki isteyenler kendi düşüncelerini yazabilsinler :))


Dağmadımızın maskeleri de eksik değildi :)) külahları cips/ kuruyemiş için hazırladık.

Bu da ben  :D 


Eğlence için bir kaç oyun hazırladık, tek ihtiyacınız olan 2 rulo wc kağıdı :)) partinin başında herkes hediyesini çekilişle çektikten sonra herkesin elinde bir sayı oldu tek sayılar bir grup çift sayılar  diğer bir grubu oluşturdu. Gruplardan birer kişi seçip wc kağıdı ile bu kişiye gelinlik tasarladık, gerçekten çok eğlenceliydi tavsiye ederim. Oyunun sonunda gelin, tasarlanan gelinliklerden birini seçti ve kazanan gruba minik bir hediye verildi. Bu arada merak edenler için bizim gelin seçilmedi :)))




Diğer bir eğlencemiz ise geline damat ile ilgili hazırladığımız sorulardı, maksat evleneceği adamı ne kadar tanıyordu onu görmekti, walla epey tanıyormuş :)) Bunun için vedadan önce damat'a bir anket hazırladık;
1. En sevdiğin yemek:  2. En sevdiğin müzik grubu/şarkıcı:  3. En sevdiğin renk:  4. Sizin şarkınız:  vb.
gibi sorulardan oluşan sonrasında damattan aldığımız cevapları geline sorduk, eğlendik :)) 

Epey uzun bir yazı oldu sonuna kadar sıkılmadan geldiyseniz ne mutlu bana :) aslında daha yaptığımız ufak şeylerde vardı ama ben sıkıldım :))) 

Kısacası hem hazırlarken hem de partide biz çok eğlendik, yeni gelin adaylarına fikir olması açısından da paylaştık :)) 

 Aramıza hoşgeldin Ezgiii !!!!







Wednesday, August 6, 2014

Çocuk Odası

Evet bu aralar antin kuntin işlerle uğraşmaya devam ediyorum :) Hep bu pinterest, instagram yüzünden oluyor, hep uygulamaya can attığım fikirler fikirler... 
Bunlardan bir tanesi de bebek odası için gördüğüm bir fikirdi ayrıntılarını resimlerde göstereceğim ama sonuç benim için hüsran oldu :( Hikaye uzun. Ömerim artık büyüdüğü için ona bir yatak almak istedik ama alınca da bir daha değiştirmeyeceğimiz bir yatak olsun diye büyük bir şeyler aradık. Büyüyen karyolalar var ama sonrasında yine içine büyük yatak almak gerekecek yine masraf çıkacak diye hali hazırda büyümüşünü istedik :) Epey dolaştık, aslında çok basit bir şeyler istemiştik fakat her yerde çok alengirli cicili bicili (özellikle kızlar için), araba şeklinde  yataklar var. Sonunda sitelerde bir yerde benim tarzıma göre bir mağaza bulduk fakat burada da yatak değil dolabı beğendik :)) derken bir de bakmışız oğlanın odasını yeniledik.  Hazır odayı yeniledik o zaman instagramda gördüğüm fikri uygulayabilirdim :)) Bir hevesle epey araştırma yaptım çocuk odasını ne renk boyamalıyız, feng shui , çin burcu vb.  araştırdım durdum en sonunda oğlanın karakterine en uygun renk yeşilde karar kıldım.  Sadece tek duvarı şeritler halinde boyamak istedim,  aslında çok basit, önce duvara boya bandını belirli aralıklarla yapıştırıyorsunuz sonra boyuyorsunuz ve en son bantları çıkarıyorsunuz. Hooop duvar şeritler halinde boyanmış oluyor. Ama o ölçü alıp bant yapıştırmak epey oyalıyor ve sıkıyor insanı, hele sonuna gelince duvarın yamuk olduğu fikrine kapılınca (hayır canım ben yamuk yapıştırmadım bantları :))
Amaaan ne gerek var şerit halinde duvar kağıdı var dediğinizi duyar gibiyim, Ama maliyet açısından duvar kağıdına göre boya daha uygun geldi . Böyle uğraştırıcı olduğunu bilsem hiç kalkışmazdım o ayrı :) 
Fikir güzel ama :)) güzelce uygulayanlar da var.  Neyse gelelim asıl can sıkıcı kısma, benim boyadığım duvarın altında bazı yerlerde alçı varmış alçının üzerine astar atılmadığı zaman bant yapıştırdığınızda bant boyayı da kaldırıyorMUŞ. Tecrübe ile öğrenmekte ayrı bir zevk :)) . Benim duvar oldu mu çizgili yamalı bir şey.  Buyrun bir de siz bakın :


Artık olan olmuştu :( nasıl kurtarabilirim diye düşündüm epey, bir de duvar kağıdını denemeye karar verdim :)) tabi bu kısımda eşimin korku dolu bakışlarından yılmadım :)) en kötüsü bir boyacı çağırırım düzelttiririm dedim. Neyse ki duvar kağıdı ustalığım iyi çıktı :)) Duvar kağıtlarını koçtaş'tan çok uygun bir fiyata aldım.  Aklımdaki desen ya puantiye ya da çizgili, olmadı bulutlu birşeylerdi. Çok kalabalık,çok renkli olmasın çabuk sıkılmayalım bizi yormasın fikirleri vardı. Bu fikirlerle en çok uyuşan kağıdı seçtim. Bakalım beğenecek misiniz? odanın önceki ve sonraki hal resimleri  (aklımda yeni projeler var bazı değişiklikler yapıcam ;)  )












Wednesday, June 25, 2014

Balkona Yaz Geldi :)

Bu aralar blogumu hiç ihmal etmiyorum maşallah :))  devamı gelir inşallah :)) Gelelim bugün ki konumuza; yazın balkonda oturup keyif yapmayı çok seviyorum. Bu aralar akşamları sevdiceğimle mum yakıp oturuyoruz. Aslında çok romantik olduğumuzdan değil, bizim balkonun ışığında bir problem var da ondan :))) Ama çok sevdik mum olayını  artık tamir etmeyiz ışığı.  Geçen gün çok sevgili ablam Özden :) bana bir fikir verdi çok hoşuma gitti, cam kavanozun içine biraz deniz kumu üzerine de mum koyuyorsunuz ve iple asıyorsunuz kavanozu balkona. O yapmış çok da güzel olmuş. Benim de aklıma epey yattı. Sonra bugün balkonda atıl duran galvaniz saksılar dikkatimi çekti neden olmasın dedim. Evi azcık kurcukladım neler çıkabilir diye. Ben de az eskir bacı değilimdir, hediye gelen çiçeklerin altındaki taşları yıkayıp saklamışım, bir de eski hasır servislerim vardı ne yapsam diye bekletiyordum. Döktüm hepsini, ortaya bakın nasıl bir şey çıktı :))   


Galvaniz saksılar ikea dan, dekoratif taşları herhangi bir yapı markette veya çiçekçide bulabilirsiniz. Olmadı çakıl bile olur.  Bende ki  taşlar yetersiz olduğu için saksıların dibine poşet koydum, gazete de koyabilirsiniz ama ben ya yanarsa gibi bir düşünceyle poşeti seçtim poşet yanmıyor ya :)) . Poşetin üstüne taşları onunda üstüne mumu yerleştirdim.  Hasır servisi kesip saksıların etrafına iple bağladım. Yapıştırmadım belki sıkılıp farklı bir şey yapabilirim. Akşam olsun da yakayım diye bekliyorum. :))



Mor çiçeklerimle taşlar uyumlu oldu :)


Hızımı alamayıp bu lavantacığı da giydirdim :)